Yaptığımız matbaa gezisi ile kitapları hikayesini öğrendik. Yazarın zihninden çıkıp bizim elimize ulaşana kadar geçirdigi dönemi gördük. Basim makinaları hatta bunların en eskilerini görme fırsatımız oldu. Her türlü kitap ve basimin çeşitlerini şekillerini gördük. Kendi adıma konuşmam gerekirse ilgimi çeken şey reklam afişleri oldu. Az da olsa karşılaştığım afişleri incelemek benin için eğlenceliydi. Ayrica matbaanin içine hemen hemen her katina yapılmış bahçelerle bence bir nevi ağaçlardan özür diliyorlardi. Çok etkileyici bir düşünce olmuş. Ayrıca orada çalışan herkesin gerek matbaa, kitap gerekse iletişim alanında bizimle paylaştıkları şeylerin çok önemli oldugunu düşünüyorum. Ilgimi çeken bir diğer sey ise teknolojinin hızlı gelisimini canlı canlı görme imkanımız olmasıydı. Basim makinaları bunların en önemli ornekleriydi.Defter dizaynı için kullandıkları malzemelere teker teker bakmakta ayrıca çok keyifliydi. Itiraf etmeliyim ki yayıncı kavramının tam anlamını bu gezi sayesinde öğrendim. Bildiğim bir şeydi ancak bir yayıncı tarafından kendi işini dinlemek ciddi anlamda bu isi anlamam hatta daha fazla onemsememe neden oldu. Bir kitabın basılmadan önceki son halini, basilisini hatta emeği geçen insanları görmek oldukça ilginç bi deneyim oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder